Bir inkilapla başladı herşey. Okumaya yazmaya başlangıç.
Önce bir harf öğreniriz, heceler gelir ardından .
Ve kelimeler dökülüverir ağzımızdan. Okur yazar oluruz.
Sayılara renk katar matematik sözcüklere.
Ve harfler roma rakamları olur. Şaşkına çevirir bizi.
Basitten türemişe birleşiverir kelimeler. Bir kral Türemişler Diyarı‘na hükmeder, ta ki Basitler Diyarı’nın prensesiyle tanışıp onunla Birleşikler Diyarı’na hükmedene kadar.
Ve virgülün sitem dolu haykırışında buluveririz kendimizi. Noktalama Işaretlerini kıskanır virgül. ‘‘Neden’’ der , ‘‘Son noktayı koyan her zaman nokta olur? Virgülleme işaretlerinin nesi eksik?’’.
Çareyi deyimlerde buluruz çoğu kez. Ya da yol gösteren atasözlerinde.
Bir akrostiş şiir yazarız sevdiğimiz isimlere. Ya da bir masal oluverir hayatımız, bir hikaye, bir fabl…
Öğrendiğimiz her kelime kelebek gibi dans eder.
Beynimdeki at kişner; durma yaz. Oku ve yaz.
Bir albümle sergilenir Kurtuluş Savaşı.
Tüm heyecanıyla yaşatır bize o günleri.
At kişnesin,sen durma. Bir köy, bir yıldız,bir sandık ya da bir cezve…
Okunacak ve yazılacak öyle çok dem var ki demliğinde.
Haydi oku ve oyna.
|