Akdı apaktı, pırıl pırıl genç sağlıklı ve kültürlüydü. Her şey kendi dünyasında, adımları sıklaştıkça başladı. Kendine biçilen insanlar etrafında dönmeye başlayınca acı hikayesi başladı. O bir içeride bir dışarıda gözlerine oturmuş korkularının sinirinde harmanlanmış genç bir adamdı. Bizdendi bizim gibiydi neydi onu bizden ayıran, namusunda ısrarla kabul edilemeyen kakarları ve çizdiği aşılmaz kırmızı çizgisiydi. Kanun tanımazlığı, kendi adaletini kendisi sağlaması, onu namusuna buladığı kırmızı olarak korudu, üstünden atlamayı da hiç denemedi. Hür olmayı, Hürriyeti ve de kadınları çok seviyordu. Öldürmek yerine affetmek alın yazgısından yer alsa da kaderini başkalarına asla yazdırmazdı. Hiçbir zaman kabullenemediği yaşamını kendi oturdu yazdı. Canlar aldı, uzun yıllarca adaletin pençesinden kaçtı, hayatının en güzel yıllarını mahpushanelerin rutubetli duvarları arasında geçirdi. Kısıtlı hürriyetinin içinde sahte kişiliklerle yeni hayatlar kurdu. Onun şanssızlığı senaryonun içinde kendisine biçilen katil rolüydü, ışıklar söndü, perde indi ve yeryüzündeki rolü ilahi adaletin kendisine kestiği cezayı ödeyerek sona erdi.
Kitap Adı: | Siyahın Karanlığı |
Yazar Adı: | Ülkü Özsoy |
Yayınevi: | Ateş |
Isbn: | 978-625-6541-18-4 |